27 Nisan 2013 Cumartesi

Bioshock Infinite

Aldığı puanlar ile 2013'ün en iyi oyunu olma yolunda attığı adımlar inanılmaz. neredeyse her yer, herkes 10 üzerinden 10 ve yha 9.5 vermiş durumda...

Peki bu puanlar ne kadar doğru?
Öncelikle, konuya şuradan gireyim; oyunu çalıştırmak bilgisayarlar için zor değil. ayarları çok güzel, tüm güç kullanabilecekler için zaten böyle bir sorun yok ama düşük güçte kalan bilgisayarlar için de özellikleri yerinde. korkunuz olmasın... (bazen nvidia'larda sorun çıkartıyor o kadar)

BioShock İnfinite'için bioshock 1 ve 2 yi oynamanız gerekmiyor. hikayeye buradan da dalabilirsiniz. Hea eğer oynadıysanız ya da oynarsanız, olay oyunun sonlarında size sadece bir "laaaan!!!" etkisi daha ekler. Çünkü bu oyun 1 ve 2 den daha önce olan olayları anlatmakta. 1912'de Booker DeWitt adında bir karakteri canlandırıyoruz.
Dünyamız biraz fantastik, biraz steampunk içeriyor. çevrenin mükemmel dizaynına bakmaktan kendinizi alabildiğiniz vakit, hikayeye gömülmüş olacaksanız. hikayeye gömüldüğünüz vakit, oyun bitecek çünkü kopamayacaksınız. hikayeye dair daha fazla bir şey anlatamam, zira spoiler vermekten hiç zevk almam. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim; bir kitap okursunuz ve her an her yerde okuyarak, heyecanla sayfaları geçersiniz. Aynı hissi verecektir bu oyun size. her bölümü geçerken, her adımı atarken merakla ve heyecanla ilerleyeceksiniz. boş yere 10 üzerinden 10 almamış kesinlikle. üstelik benim gibi FPS oyunlarından çok da haz almıyorsanız bile, (ki skyrim'i bile fps modunda değil "third person" modunda oynarım genelde) yaklaşık 12-15 saat arası süren hikayeyi zevk ala ala bitireceksiniz. ve sonunda gözlerinizi açıp, "vay be!" de dedirtecektir oyun. 


Oyunun dizaynı ise ayrı bir muhteşem. Şehir, insanlar, ortam... 1912 amerikası var önümüzde ama o kadar güzel ki... zaten oyunun yansıtmak istediği hava da bu olduğundan, bunu çok güzel bir biçimde başarmışlar ve ortam size sanki cennetmiş gibi gelecek. 

Uzun lafın kısası, sizi 12-15 saatlik mükemmel bir macera bekliyor. Irrational Games ve 2K'ya teşekkür ediyorum kendi adıma çünkü böyle güzel bir hikayeyi özlemiştik ve böyle de güzel bir serinin bozulmadan, hatta gelişerek devam etmesi de yüzümü güldürüyor...


24 Nisan 2013 Çarşamba

Stimpack

      Stimpack, www.radyovesaire.com'da yayın yapan bir program. adından da aslında konseptini çıkartabilirsiniz. Bilgisayar dünyası ve oyunlar. radyo kanalı, istanbul bilgi üniversitesi'nin radyosu olup, programı Doruk Ayar (aşağıdaki resimde de görebiliyorsunuz) sunmaktadır. konular zevkli, dinlemesi güzeldir. Arada sırada beni de konuk olarak davet etmesi, bence programın en güzel yanı.



11 Nisan 2013 Perşembe

The Walking Dead Game

En son yazımda berbat bir "the walking dead" oyunundan bahsettim. Şimdi ise mükemmelinden...

Oyunu dün aldım, bugün bitti. Steam hesabımdaki kayıtlara göre 11 saat gibi bir süre sizi bekliyor. Sıkılan olursa aranızda ya da beğenmeyen, size bir oyun benden. O derece sağlam bir oyun bekliyor sizi...

Şimdi öncelikle az bir şey oyunun mekaniği ile ilgili konuşup, hikayeye dalayım.

Oyun rpg-advanture tarzında. Advanture oyunları özleyenler bayılacaktır. Oyunun oynanabilirliği ilk dakikalarda garip, (2-3 tuş + mouse) gelse de inanılmaz bir kolaylık ve rahatlık mevcut. Sizi yormadığı ve zorlamadığı için bütün dikkatinizi hikayeye vermenizi sağlamışlar. Sırf bu özellik bile oyunun puanını tavan yaptıracak kadar güzel. Hikayeye dalmanızı tabiki sadece oynanabilirlik sağlamıyor, grafikler de çizgi roman tadında olduğundan, gerçekçi grafik kasıcam diye uğraşılmayıp, tüm gücün karakterler ve hikayeye verilmesi çok güzel. Bir çok oyundaki en büyük eksik bu artık. ayrıca fonda çalan müzikler de ana göre etkili.

Gelelim hikayeye. Öncelikle diziyi izlediğinizi var sayıyorum. Merak etmeyin "spoiler" vermemeye özen göstereceğim. Oyunda dizi ile ilgili hiç bir bilgi yok. dizi ile bir bağı da yok. (Zombiler dışında) Oyun tamamen farklı bir hikayeyi anlatmakta. Lee Everett isimli bir üniversitede amerikan tarihi öğretmenliği yapan bir adamı canlandırıyoruz. bir çok karakterle ilişkimiz olacak (romantik ilişki
değil, normal, ikili ilişkilerden bahsediyorum) ama 1 tanesi oyunun ana hikayesini oluşturmakta ki onu da oyunun başında göreceksiniz...

Oyun "5 episode" olarak dizayn edilmiş. her bir "episode" birer sezon aslında. yani dizi olarak bakarsak 5 sezonda bitiyor. Her sezon da sizi kendisine bağlayacak çok güzel bir anlatım içeriyor. Oyunda sıkıcı uzun konuşmalar yok. Yapacağınız her konuşma önem taşıyan bilgiler içerebilmekte ya da ilerisi için önemli bir karar taşımakta. Unutmayın, verdiğiniz kararlar bu oyunda gerçekten etkili. size bir forumdan bulduğum bence çok güzel bir yorumu paylaşayım:
"but the choices in the walking dead aren't really about changing the world, they're about changing lee. the player's choices define who lee is, whose company he values, what principles he chooses to uphold. the world reacts to those decisions, in subtle ways that either reinforce those decisions or play off them . the player's choices matter because they establish a context for his emotional connection, through lee, to the game world."
Bunu yazan arkadaşın da dediği gibi, kararlar karakterinizi değiştirir. tıpkı gerçek hayattaki gibi. ve karakterdeki değişiklik, yaşadığınız olayları etkiler... Konuşmalarda dikkatli olun, fakat unutmayın, zombi istilasındasınız ve hızlı karar vermeniz lazım. konuşma metinleri sırasında bazen çok hızlı, bazen çok yavaş ilerleyen bir geri sayım durumu mevcut. ki kesinlikle olaya heyecan katıyor.

ve oyunun sonu... gene bir yorum paylaşacağım:
"it's heavy, strong, and leaves you with a lot of burdens when you're finished. hell i had to take a few shots of vodka and lay down for an hour or two just to let it all soak in and pass. but when you look at it, its really a brilliantly crafted game, and story."
Kesinlikle ağır ve güçlü bir son var oyunda. insanda içme isteğini uyandırabilir ya da kimileri için bir sigara yaktırabilir...

Uzun lafın kısası; 2012'nin en iyi oyunu ödülünü boşuna almamış bir oyun var karşınızda. ben kesinlike 10 puan veriyorum bu oyuna. not kıracak en ufak bir nokta göremedim.

dipnot: çok fazla zombi öldürmeyi beklemeyin. bekliyorsanız left4dead oynayın...

26 Mart 2013 Salı

The Walking Dead: Survival Instinct

Elimizdeki oyun; The Walking Dead'in TV serisinden esinlenilip, dizideki ünlü karakter Daryl Dixon'ın ve tabiki abisi Merle Dixon'ın dizi başlamadan önce, zombi istilası başladıktan sonra diye anlatabileceğimiz bir aralıkta ne yaptılar, neler yaşadılar; bunu anlatıyor. Oyun FPS; ve "hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yap" diye açıkladıkları bir tarzı var.


Gelelim izlenimlere. öncelikle internet aleminde aldığı puan yerlerde. kesinlikle ne dağıtıcı Activision'a yakışmıyor, ne de mükemmel bir dizi olan "the walking dead" ismine... gamespot'a bakarsanız aldığı puan 4.0. ne büyük bir hayal kırıklığı olduğunu anlayabilirsiniz. 




Oyunun öncelikle kontrolleri, daha doğrusu oynanabilirliği maalesef berbat. nişan almasından tutun, karakter hareketlerine kadar beğenimi kazanamadı. zombilere karşı dövüşler zaten o kadar alt seviye olmuş ki, bir çok telefon oyununda (defender tadındakiler özellikle ve hatta şu meyve sebze doğradığımız oyun dahil) daha güzel saldırı hareketleri mevcut. kafa kafaya, dizideki gibi bir dövüşün imkanı yok. o dandik zombi anında sizi öldürebiliyor. üstelik daryl gibi sağlam bir adamız aslında ama neyse... ben ateşli silahların ses yapması ve cephane sıkıntısı gibi dertlerle uğraşmak istemediğimdem önce bıçakla gideyim dedim. ama anlattığım gibi "combat" o kadar kötü geldi ki, hemen silahı aldım elime ve şarjörü bitirdim... Maalesef ki oyunu sonuna kadar da oynayamadım. halbuki çok daha iyi beklediğimdem oyunu, daha bilgisayarıma kurmamışken, "ah o daryl'in ünlü crosbow'u ile de neler yaparım" diyordum; ama o güzel silahı göremedim bile.



Bilgisayarıma kurduğum gün, bir oyuna her zaman bir şans verip ilerlemeye çalışırım ama bu oyun maalesef kurulduğu gün bilgisayarımdan "uninstall"ı da yiyerek, kötü bir leke olarak oyun tarihine geçmiştir. Keşke Activision kendi ismini korumak adına, en azından "abi bu çok kötü, biz dağıtmayız" deseymiş. 




uzun lafın kısası, oynamaya bile değmez. onun yerine The Walking Dead: A Telltale Games Series'i oynayın. o oyun ise muhteşem...