Bir miktar nostalji gerekli arada. Örneğin, bir efsane; sevgili Max Payne. Yıllardan 2001 idi bu ağabeyimizle tanıştığımız vakit. Yaşadığı sıkıntılara dert ortağı olup, hem intikam almasını sağlayıp, hem de NYC'nin en pislik işlerini yapanları teker teker katlederek kendimizce bir adalet katıyorduk dünyaya. bir miktar anti-hero'luk, bir miktar hollywood klişesi idi. Ama tadından yenmeyen, üzerinden geçen 13 seneye rağmen hala güzel olan bir oyun.
Şimdi elbette bilgisayarınızda oynamanıza da gerek bırakmadı Rockstar. Mobil versiyonu ile, android 4 ve üzerindeki cihazlarda, (tabi 1.4gb civarı yer kaplaması, telefonları ısıtması, bol pil yemesi ve işlemciniz pek güçlü değilse kasması doğaldır) takır takır çalışır halde. Bir hayli de oynayanı var. Metroya binince insanlar "candy crush" oynarken siz "Max Payne" açarsanız, başınızda bir çok insan sizi izleyerek yolculuğuna devam edecektir.
ve tabi o "main theme"... hala sıkılmadan dinler, hüzünlenirim.
kelime oyunları ve göndermelerle dolu efsane Max Payne (maximum pain) aldı başını gitti. Hele de o zaman Matrix'in yarattığı etki ile oyunda var olan "Bullet Time" efekti inanılmaz güzeldi. Atlardık, zaman yavaşlardı, alayını indirirdip dual ingram, pump-action shutgun ya da colt commando ile.
ve sonra 2003'te "The Fall of Max Payne" geldi. Önce ilk oyun kadar güçlü gelmedi kimseye. Hala da tartışılır sağlam oyuncuları arasında. Ama kesinlikle bu da bir Max Payne...
İlk oyunda yaşadığı aile acısını, Mona Sax'in ateşli vücudunda söndürmeye çalışırken, dost sandığı Vlad ile hayatının aslında ne kadar kötü bir hale geçtiğini görmesi biraz geç olacak ama yapabilecek bir şey yok. Abimiz, Max Payne sonuçta.
Main theme biraz daha hüzün, biraz daha yumuşak hatlara bürünmüş, net, keskin bir acı ve intikam hissi yerini tutkulu bir aşk ve çözümlemeya bırakmaya başlamış oluyor.
Eğer ki oyunu en zorda bitirirseniz, bitişi de değişiyordu oyunun. İlk oyundan gelen ara sahnelerin çizgi roman olması burada da devam etmişti. Tek tek onları, o günün şartları ile zar zor screenshot alarak, düzenleyip çizgi roman haline soktuğumu bile bilirim.
ve sonra gerçekten bir düşüş. Seri bitmişti, oyunların yarattığı muhteşem lezzet ağızlarda salyalar akıtıyordu, 2008'de filmi geldi. İlk önce filmi gelecek denildiğinde heyecan yaratmıştı ancak sonra kadro açıklandı, yönetmen belli oldu derken düşüş başladı. ve film çıktı. tam bir rezalet... Muhteşem bir seriye böylesi kötü bir film kesinlikle yakışmadı.
ve 2012; Max Payne 3. Max Payne 2'de olanların 9 yıl sonrasında yaşanan hikaye... dürüst olayım korkudan hala oynamadım. 1 ve 2'nin güzelliğini bozmasından korkuyorum. Güzel olduğuna dair tonla yorum okudum, oynayanlarla konuştum ama tatmin olmadım.(gene de yakın zamanda bir ara oynayacağım)
sonuç olarak, Max Payne abimizin acısı bitmedi, çilesi geçmedi. Bizde bıraktığı o lezzetli anlar da kolay kolay kaybolmayacaktır.
27 Mayıs 2014 Salı
8 Nisan 2014 Salı
DayZ
"Early access alpha" da olup da, en çok oynanan oyunlardan birinden bahsetmek gerekli.
Survival, Post-Apocalyptic, open world, massive multiplayer online... Bu oyunun ünvanları. Steam üzerinden arkadaşlarınızla ve ya açık olan serverlarda tek başınıza oynayabilirsiniz. Ama elbette mmo'yu, hele de survival bir mmo'yu tek başına oynamak pek de akıl karı değildir.
Mümkünse en az 2 kişi olarak, bir arkadaşınızla oynamaya çalışın. Oyunun zevkli kalabalıklaştıkça artmakta. RPG tarzı sevenlere oyun güzel bir haz yaşatacaktır. Harita yok, minimap yok, etrafı bilmiyorsunuz; internetten bakmassanız da pek bilemeyeceksiniz. (ki bakmamak oyuna hayacan katıyor) Şehirlerin, kasabaların tabelalarından, güneşin veya ayın bulunduğu yere göre yönünüzü tahmin etmek durumunda kalmak, yağmurdan saklanmak için ağaç diplerine ya da boş barakalara saklanmak, acıkıp "tactical bacon" gibi, portakal gibi yiyeceklerle doymaya çalışma
k... genel olarak oyun bu aslında.
Şu sıralarda, alfa halinde olduğunun altını çiziyorum, oyunun bence en büyük amacı, sağlam eşyalar, kıyafetler, silahlar toparlamak ve bunları yaparken hayatta kalmak. Buradaki en büyük zorluk, silahların, sağlam kıyafetlerin (askeri kıyafetler) askeri üslerde ve ya askeri havaalanlarında bulunması. Herkes buralara koşturduğu için sıkıntı çıkabilir. Bazen de kulelerde ellerinde sniperları ile bekleyenler olabiliyor. Siz bir hangara girip bakınırken, bir anda respawn olurken kendinizi bulabilirsiniz. Yani dikkatli olmak çok önemli. Ortalıkta koşturmak, ölümü çağırmaktır. Unutmayın ki bu oyun simülasyon tarzında. Ölürseniz, üzerinizdeki herşeyi kaybederek, bir "spawn point"ten yeniden başlıyorsunuz herşeye. İşte bu noktada da takım halinde gezmek gene önem teşkil ediyor. Zira siz ölürseniz, yanınızdaki arkadaşınız, üzerinizdekileri toparlayıp size ulaştırabilir.
Oyun hakkında internette inceleme yaptığınızda karşınıza en çok çıkacak bir şikayet var. Belirtmezsem olmaz. "Bandit"lik... Kısaca özetlersem, sizi gördüğü yerde öldürüp, üzerinizdekileri toplama amacı ile gezinenler. Ya da amaçsızca öldürenler de var tabi. yok değil. ancak herkes kötü adam değil, el sallayan, teslim olan, arkadaşlık öneren kişiler de mevcut. Yinede dikkatli olun ve arkadaşlarınızdan başkasına pek güvenmeyin.
Yeni oyuncular için kesinlikle ilk önerim, boş server bulmanız. 1-2 kişilik ya da kimsenin olmadığı. Üst baş toparlamak önemli ve kalabalık serverlarda yapamazsınız bunu. Serverler, server'ın sahibinin de isteğine göre belli aralıklarla resetlenerek, "loot"lanan yerlere yeni eşyaların gelmesi sağlanıyor. Yani belli aralıklarla, aynı yerde bile bulunsanız, farklı şeyler bulabilirsiniz. Tabi bir süpermarkette M4 bulmayı ummayın ama mermisini bulabilirsiniz.
İnternetten gameplay'leri, yorumları, steam üzerinden incelemeleri inceleyerek, alıp almamanıza karar verebilirsiniz. Ancak şunu unutmayın, oyun hala alfa'da. Ve 2014 sonu, 2015 gibi anca betaya geçeceği söylenmekte. Bu durum da, gelişime çok açık ve daha yapılacak çok şeyin olduğunun bir kanıtı. Yapımcı firma, geçtiğimiz haftalarda bir yazılım stüdyosunu bünyesine katarak genişledi ve oyunun gelişim hızı da artacaktır bu sayede.
Şahsen, oyunun alfa halini göz önünde bulundurarak, gelecek olan geliştirmeleri de düşünerek, oyuna 10 üzerinden 8 vermekte bir sakınca görmüyorum. İleride, kendi evinizi yapmak, kullanılabilir araçların gelmesi, daha geniş kapsamlı yiyecekler, envanter ve çevre... yapılacak çok işleri var. Amaçları çok güzel, başarırlarsa çok güzel bir oyun olarak kalacaktır DayZ.
aranızda oynamak isteyenler, oyun içinde kalabalık olmak isteyenler var ise, yorum bırakarak bana ulaşabilirler.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)